Şair ve bestekâr Mustafa Nafiz Irmak 1904 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. İlk soyadı "Çamlıtepe"dir. Daha sonra bu soyadı "Irmak" olarak değiştirmiştir. Babası Mülga Zaptiye Nezareti mümeyyizlerinden Hüseyin Bey'dir.
Ortaokul sıralarında başlayan mûsikî merakı nedeniyle başta Ortaköy Camii imamı Hafız Aziz Efendi olmak üzere, Sultanselimli Ekrem Bey'den şarkı ve usul dersleri, Kocamustafapaşa hatibi Sadettin Efendi'den ilahi ve tevşih dersleri ile Eyyübi Ali Rıza Bey ile usul meşk ederek musiki hayatına başladı.
Küçük yaşta aldığı musiki terbiyesi onun daima her zaman dikkatli, güzel sanatlara olan konularda ilerlemesine ve tanınmasına neden oldu. Reklâmı sevmeyen, kendi hâline bırakılmasını isteyen bir karakter sahibi olmasıyla özel bir konumda sanat camiasının içinde yer aldı.
Mustafa Nafiz Bey ilk rahatsızlandığında Beyoğlu İlk Yardım Hastanesi'ne yatırılmış. Daha sonra tedavi masraflarını karşılanamaz durumda olduğu için Darülaceze'ye yatırılmış.
Hastalığa yenik düşünce 18 Eylül 1975 tarihinde hayata gözlerini yumdu. Feriköy Türk Mezarlığı'na gömüldü.
20. yüzyılın müzisyenleri arasında önemli bir isim olan Mustafa Nafiz Irmak, hayatında hiç evlenmedi. Dış görünümü olarak sert ve sinirli olarak sanılmasına rağmen, aşırı titizlği ve evhamı ile tanınan tam bir İstanbul Beyefendisi idi.
İlk bestesini 1931 yılında "Sensiz bu sabah bir acı rüyayla uyandım" sözleri ile başlayan kendi şiirini Suzinak makamında besteledi.
Mustafa Nafiz Irmak, öncelikle iyi bir şairdi. Müzisyen olduğu için de şiirleri müzik dili ile ifadesini bulduğunda ortaya çıkan besteler de güzel ve sanatlı olurdu. Gerek kendi besteleri gerekse devrinin ve sonrası bestecilerin besteleri de, şiirlerin usta ve güzel oluşu nedeniyle, mükemmeli yakalamışlardır.
Mustafa Nafiz Irmak, bestecilik yönüyle musikimize fazla eser bırakmamıştır. Kendisinin güftecilik yönü daha çok ağır basmıştır. Ünlü bestekârlarımızın çok güzel şarkılarında onun imzasını bulmak mümkündür. Özellikle Selahattin Pınar'ın bestelerinde Musafa Nafiz Irmak imzasını bulmakta güçlük çekmeyiz. Ayrıca Sadettin Kaynak, Alaeddin Yavaşça gibi daha bir çok bestecimiz tarafından şiirleri ölümsüzleşmiştir.