Yozgat’ın tanınmış eşraflarından Ahmed Bahâüddin Efendi’nin oğlu olarak 1912 yılında Bursa’da dünyaya gelen İsmâil Bahâ Sürelsan, ilk ve orta öğreniminden sonra Işıklar Askeri Lisesi’nde eğitim gördü. 1935 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden mezun olduktan sonra ise, memuriyet hayatı başladı.
İlk görevi Ziraat Müdürlüğü idi. 1972 yılına kadar, Ziraat Vekaleti Şube Müdürlüğü, Bakanlık Müfettişliği, Zirai Donatım Kurumu Baş Müşavirliği gibi görevlerde bulundu. Türk Sanat Mûsikîsi ile yakından ilgilenen Sürelsan emekli olduğu 1972 yılında, TRT’de Türk Sanat Müziği Uzmanı olarak göreve getirildi.
Müziğe tutkun bir aileden geliyordu İsmâil Bahâ Sürelsan. Küçük yaşlarda bağlama çalmaya merak salmıştı. Daha sonra da tanbur’a gönül verdi. 1925 yılına kadar Bursa’da çeşitli mûsikî toplantılarına katılması, bilgisini arttırmasına yardımcı olmuştu. Bursa Mevlevihânesi’ne devam etmesi ise, mûsikî hayatının en önemli dönüm noktasıydı Sürelsan için.
Işıklar Askeri Lisesi’nde müzik öğretmeni, Mustafa Rahmi Otman’dan öğrendiği nota bilgisi, burada daha da ilerledi. 1927 yılında Kanuni Salim Bey’le kanun sazı üzerine çalışmaya başlayan İsmâil Bahâ Sürelsan, aynı dönemde klâsik Türk Kültürü’nün önemli bir dalı olan Karagöz ile ilgili çalışmalar da yaptı.
İsmâil Bahâ Sürelsan, 1945 yılında mûsikî çalışmalarına ağırlık verdi. Ankara’da uzun yıllar evinde düzenlediği Cumartesi toplantılarına katılan mûsikîseverlere bildiklerini öğretmeye başladı. Kısa sürede Cumartesi toplantıları bir kurs niteliğine büründü. Gelenlerin sayısı da her geçen gün artıyordu. Bu toplantılar sonunda İsmâil Bahâ Sürelsan çok sayıda öğrenci yetiştirdi .
Cumartesi toplantılarına katılarak feyz alanlar arasında Türk Sanat Müziği’nin son dönem ustalarından sayılan ünlü bestekâr Erol Sayan da bulunuyordu. Ünlü bestekâr Sürelsan, Türk Mûsikîsi’ni daha geniş kitlelere tanıtmak, yaymak ve öğretmek için ilkini Bursa’da gerçekleştirdiği uygulamalı konferanslarını Ankara’da da devam ettirdi.
Emekli olduğu yıl göreve başladığı TRT’de Türk Sanat Mûsikîsi Uzmanı olarak, çeşitli komisyonlarda görev yapan Sürelsan, Repertuar Kurulu Başkanlığı, Kültür Bakanlığı Türk Mûsikîsi Komisyonu üyeliği görevlerinde de bulundu. 1968 - 1972 yılları arasında ayrıca Ankara İlâhiyat Fakültesi’nde dini mûsikî dersleri de veren Sürelsan, 1977 yılında sağlığı nedeniyle Antalya’ya yerleşme kararı aldı.
Sürelsan, TRT Antalya Bölge Müdürlüğü’ nde Türk Sanat Müziği uzmanlığı yaparken, Akdeniz Üniversitesi Türk Sanat Müziği Korosu Şefliği görevlerinde de bulundu. Antalya Radyosu’nda hazırladığı açıklamalı Türk Sanat Mûsikîsi programları büyük ilgi toplayan İsmâil Bahâ Sürelsan’ın, bir müzikolog olarak çeşitli gazete ve dergilerde inceleme yazıları da yayınlandı.
Kantemiroğlu hakkındaki inceleme yazısı UNESCO Türkiye Millî Komitesi tarafından bastırıldı ve Kültür Bakanlığı yayınları arasında yer aldı. 1991 yılında Devlet sanatçısı ünvanını alan sanatçı, klâsik köklere ve ilmî değerlere bağlı olarak tam 75 eser bıraktı arkasında.
Türk Sanat Mûsikîsi’nin son döneminin bestekârlarından olan İsmâil Bahâ Sürelsan'ın eserlerinde, klâsik mûsikînin bütün kaidelerine bağlı olduğu ve melodik yapılarının da ileriye dönük bir anlayışın hakim olduğu görülür. 1977 yılında yerleştiği Antalya’da müzik çalışmalarına devam eden İsmâil Bahâ Sürelsan, 1991 yılında Antalya Büyükşehir Belediyesi bünyesinde yer alan ve kendi adını taşıyan Mûsikî Evi’nin kurucusu olarak önemli bir hizmete imza attı.
1996 yılında ilk mezunlarını veren İsmâil Bahâ Sürelsan Mûsikî Evi’nde çok sayıda öğrenci Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği dallarında eğitim gördü. Birçok öğrenci de buradan aldığı eğitimle, Konservatuar sınavlarında başarı sağlayarak eğitim hakkını kazandı. 12 Nisan1998 tarihinde hayata veda eden İsmâil Bahâ Sürelsan, Türk Sanat Müziği’ne kazandırdıklarıyla ölümsüzleşmiştir.
Eserlerinden bazıları: